top of page

Minimalistk


Sürekli bir kaos içinde oradan oraya sürüklenirken aynı kaos alanlarımız içinde de yaşanmakta... Seçimlerimiz, evimiz, isteklerimiz, gardrobumuz ve daha çok eklenecek alan...

Hayatı kaos içinde yaşamak kimilerimiz için bir seçim ama artık yaşanılanlar bizi biraz olsun düşündürmeye başladı... Yıllar geçtikce büyüyen hayatımız Benjamin Button etkisi ile değişime mi uğrayacak? Aslında sanıyoruz şu an en temel konumuz bu ancak yeterinde hazır mıyız işte tam burada netlik arayışındayız. Minimal bir yaşam bize çok daha özgürlük alanı sağlayacağı gibi maddi manevi de bir gelişim sağlayacaktır. İşte hayatımızda hep istediğimiz ama belki korkuyla yaklaştığımı MİNİMALİST yaşam...

1-“Daha az eşya, daha çok anı!”

2-Tarzınızı ve ihtiyaçlarınızı belirleyin.

3-Bütün dolabınızı indirip tek tek eleyin.

4-Listesiz alışverişe çıkmayın.

5-Daha az satın alın, ama daha iyisini alın.

6-Son 4 maddeyi, evinizin diğer alanları için de uygulayın.

7-Eşyalara uyguladığınız bu adımları, şimdi de yaşamınızın diğer yanlarına uygulayın.

8-İyice düşündünüz mü? Güzel. Şimdi kullanmadığınız tüm sosyal medya hesaplarını kapatın.

9-Sosyal medyada “arkadaş detoxu” yapın.

10-E-postanızı, SMS’lerinizi, telefon rehberinizi de temizleyin.

11-Bütün sorumlulukları üzerinize almak zorunda değilsiniz.

12-Toplumun sizden beklediği her şeyi, ideal şekilde yapmak zorunda değilsiniz.

13-Hobileriniz için hırs yapmayın.

14-Dilinizden isyan ve öfkeyi, sızlammayı çıkarın.

15-Daha etik yaşayın, gece başınızı yastığa huzurla koyun.

16-Minimal yaşamı gereksiz ve sağlıksız besinler içinde kullanın.

17-Zamanınızı nasıl harcadığınızı fark edin.

18-Aynı anda birden fazla iş yapmayın.

19-Sessizliğin tadını çıkarın.

20-Sahip olduğunuz şeyler için minnettar olun. Şükredin..


Büyük ve karmaşanın en aza indirildiği her nokta size temiz ve geçirgen enerji alanları yaratacaktır. Şimdi benimşe birlikte derin bir nefes alın;

Çevrenize göz atın... sizi çevreleyen ve enerji akışını bozan neler görüyorsun. İyice algılayın. Sonra yavaşca kalkıp tüm odaları gezin ve kullandığınız alanları zihninizde işaretleyin. Aslında ne kadar az alanda yaşadığınızı fark ediyor olacaksınız. Eşyalara bakın; belki bir masa ya da bir obje... en son ne zaman kullandınız? Kullanılmayan odalar, objeler, eşyalar, giyimler, aksesuarlar...hepsi bir enerji alanı kaplıyor ve siz o alana hizmet ediyorsunuz. Oysa hiç kullanmadığını bir çok şey ona ihtiyaç duyanlarla çevrili bir ağ sisteminde bekleyiş içinde. Çokluk, büyüklük, lüks ihtiyacı ve buna gıdalarımızda ki yüksek kalorili bizi hamlaştıran dibe çeken enerjileride ele alırsak kim bu yüklerden kurtulmak istemez ki? Evet bazılarımız istemiyor! Ancak sistem kaos içinde şehirlerde bizi bağlıyor. Sıcak aile ortamı ve evde huzuru ararlen AVM ve kahveciler, mağazalarla dolu alanlara çekiliyor bir nevi köleleşiyoruz. Zaten oynanmış bir gerçeklik içinde yediğimiz içtiğimiz her durumda bir bloke altındayken bu taş yapılar bizi nasıl negatif yüklüyor düşünelim! Bir AVM ye gittiğinizde lütfen bir bitkiye dokunun...nasıl bir görünmez negatif elektrik ile yüklü olduğunuzu hissedeceksiniz. Aslında bitki değil! Her noktada hissetmek mümkün. Görmediğimiz ağlarla örülü bir sanal gerçeklik içinde sanıyoruz minimal seçimler bizi pozitife itecektir. Şimdi size bir soru! Yeşillikler içinde bir vadi mi yoksa taş binalar içinde bir ağaca bakan yapılar mı?


RA Candle

74 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Ay Tutulması

Untitled

Yazı: Blog2_Post
bottom of page